27 Haziran 2015 Cumartesi

Neden moleküler biyoloji ve genetik?

Merhabalar !


Yeni açtığım bu blogda; Türkiye'de moleküler biyoloji ve genetik okumak, dünyada genetik biliminin yeri, kariyer yolculuğumuz ve üniversitelerin bu noktadaki konumları üzerine kendi bilgilerimi paylaşmayı hedefliyorum.

Bu bilimi merak eden genç arkadaşlarım, halen öğrenim görmekte olanlarımız ve yahut mezunlarımız konu hakkındaki yorumlarınızı paylaşırsanız öyle sanıyorum ki çok daha objektif bir yaklaşım sergileyebiliriz.

İlk yazımda neden genetik bölümünü tercih ettiğime açıklık getirmek istiyorum.

Neden Moleküler Biyoloji ve Genetik okumak istedim?

Sanırım ilk merakım* ilkokul yıllarında başladı. Laboratuar ortamında bulunmak, mikroskopla uğraşmak, kimyasal deneyler gerçekleştirmek en heyecan verici uğraşlarımdı. Her oyuncakçıya gittiğimizde illaki mikroskoplara bakıp, daha iyi bir ürün geldi mi diye kontrol ediyordum. Saç teli, soğan zarı, yapraklar, pis sular, kendi yaptığım karışımları kısacası objektiflerin gösterebileceği ne bulursam inceledim.

Henüz 6.sınıfta okuyan matematiği çok fazla seven bir öğrenciyken, fen bilgisi hocamız Türkiye’de *gelecek vaat eden* iki bilim dalı olduğunu söylemişti: Nanoteknoloji ve genetik mühendisliği. Dolayısıyla genetik bilimiyle tanışmamın 2005 yılında gerçekleştiğini söyleyebilirim. Fizik konularından oldum olası hoşlanmadığım ve sürekli olarak doğayı, biyolojik çeşitliliği kavramaya çalıştığım için genetik mühendisliği ben de kocaman bir heyecan yaratmıştı. Evrim, canlılık, beyin işleyişi, klonlama o yaşlarda en çok ilgimi çeken konular haline gelmişti.

Büyüyünce ne olacaksın sorusuna cevabım hazırdı. Genetik mühendisi!

Liseye başladığımda, ne biyolojinin ne de kimyanın düşlediğim kadar kolay olmadığını gördüm. En azından benim için. Matematikte hala başarılıydım, fizikle aram bir türlü düzelmiyordu ve biyolojiye ne kadar aşık olsam da sürekli orta düzeyde not alıyordum.

Dershanedeyken çoğu arkadaşım moleküler genetik okuyacağım diyordu. Yavaş yavaş genetik mühendisliği teriminin yerini moleküler biyoloji ve genetik aldı. Hepimizin ortak hayali buydu. Lise son sınıfta kırılmalar başladı, en genetik meraklısı arkadaşlarım bile işsiz kalma tedirginliğine düştüler. Genelde Tıp, diş hekimliği, kimya mühendisliği, kimya gibi ne kadar konuları benzer olsa da genetik biliminden oldukça uzak bölümleri tercih ettiler.

Ben kararlıydım, araştıracaktım, bir şeyler üretecektim. Mesela kanser tedavisi için en yeni bilgiye ben ulaşmalıydım, beyinin işleyişinde kalıtımın etkisini öğrenmeliydim, hastayı ameliyat etmek yerine doğru teşhis ve doğru tedavi yönetimini moleküler düzeyde araştırmalıydım, Türkiye’den dünyaya yayılacak bir proje geliştirmeliydim.

İşte böyle hayallerle,  Üniversite tercih sıralamasında 8 tane okulun moleküler biyoloji ve genetik bölümünü yazdım. Ilk tercihim olan Boğaziçi moleküler biyoloji ve genetik bölümüne yerleştim. Ve genetik serüvenim başlamış oldu!:)


Ayrıca dikkatinizi çekebilecek, aynı konu üzerinde harika bir şekilde yazılmış metnin linkini aşağıya ekliyorum.

Aslı Şahin'in bloğundan



Irem ERKOŞAN

26/06/2015


Dip not(1)*:  
Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)

Dip not(2)*: İlerleyen yazılarımda çok daha merak edebileceğiniz konular üzerine yazacağım. Şuan için aklımda aşağıda belirttiğim birkaç konu var. Sizler de merak ettiğiniz konuları aşağıda yorum kısmına yazabilir bana yardımcı olabilirsiniz. Teşekkürler;)
*Neden Boğaziçini tercih ettim?
* Türkiye’de genetik okunur mu?
*Genetikçiler işsiz mi kalıyor?
*Hangi alanlara yönelebiliyoruz? Hangi sektörlerde çalışabiliyoruz?
*Bu bölümün yurtdışında ne kadar saygınlığı var?

7 yorum:

  1. İşsizlik olayına değinseniz süper olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Is imkanlariyla alakali son yazimi okumani tavsiye ederim. Ayriyetten merak ettigin bir konu olursa tekrardan yardimci olabilirim.
      Sevgiler

      Sil
  2. Uzun süredir genetik bilimine ilgiliyim ve çok seviyorum bütün bir yaşamımı bu bilimle harcasam sıkılmam fakat başka bir yerde okuduğum yazı beni endişelendirdi mesleğin zor olması sorun değil sorun araştırma alanının kısıtlığı yurtdışı ve yurtiçinde değer verilmemesi buna bağlı olarak araştırmaların azlığı... siz bir boğaziçi öğrencisi olarak genetik hakkında ne düşünüyorsunuz bu bölümü seçtiğiniz için pişman oldunuz mu genetik bölümü gerçektende bize görünenden farklı mı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. arastirmalarin az oldugu noktasina katilmiyorum. O kadar fazla ki inanamazsin, bazen turkiye'deki tum arastirmalari takip edememek cok uzuyor. Sayi o kadar cok ve konular birbirinden o kadar farkli ki,haliyle takibi imkansizlasiyor.Universitelerin ogretim kadrosundaki hocalarin yayinladigi makalelere bakarak bile yurutulen arastirmalarin fazlaliligini gozlemleyebilirsin. Asla pisman olmadigimi gonul rahatligiyla dile getirebilirim:) Umarim aydinlatici olabilmisimdir. Sevgiler,

      Sil
  3. Tıp okuyup genetikte uzmanlaşmak ve moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği okumak arasındaki fark nedir? Sizinle ilgilerim aynı duruyor, laboratuvar ortamında olmak ve özellikle kanser tedavisi hakkında araştırma yapmak istiyorum. Hangi yolu izlemeliyim? Tıp okuyanlara öncelik veriliyor mu, araştırmalarımı sınırlandırır mı?

    YanıtlaSil
  4. Sanki siz beni anlattınız bu yazinizda çünkü ben de ilkokulda genetik bilimi ile tanıştım sonrasında biyoloji aşkı ile yanıp tutuşurken hiç bir zaman yüksek not alamadım ve benden beklentisi olan hayallrime inanan hocamın emeğinin karşılığını veremdigimi düşünüyorum oysa onun gözünde hic de oyle değilmiş çünkü o öğrencisinin gözündeki ışığı görmüş... neyse şimdi ise lise son sınıftayım ve önümde koca bir sinav var şu anda hedefim tıpkı sizin gibi moleküler biyoloji ve genetik çevremdeki herkes mezun olunca boşta kalacağımı düşünüyor oysa ben hayallerimde vazgeçmeyeceğim ve araştırmalarım ile Türkiye de çığır açacağım belki de yeni bir Aziz Sancar doğar lakin bu düşündüklerime kurduğum hayallere kimse inanmıyor ama ben vazgeçmeyeceğim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rojbin Türkoğlu ne yaptınız acaba, gittiniz mi moleküler biyolojiye?

      Sil

lütfen yorum ve sorularınızı benimle paylaşın:)