29 Haziran 2015 Pazartesi

Neden Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih ettim? (PART2)



PART(2):  Lisans programı

Lise öğrenimi görmekte olan çoğu öğrencinin belki de en habersiz olduğu konulardan birisi üniversitelerin sağladığı farklı lisans programlarıdır. Bu şunu ifade eder, X üniversitesinde genetik okumakta olan bir öğrenci ile Y üniversitesinde genetik okuyan öğrenci aynı dersleri almazlar.

Her üniversite önceden belirlenmiş lisans programını her sene aynı şekilde uygular. Bu lisans programlarına internet ulaşmak ve incelemek mümkündür. Aşağıda kıyaslama yapabilmeniz için hazırladığım 3 farklı üniversitenin lisans programlarını bulabilirsiniz.


Bunun haricinde okulların resmi sayfalarından lisans programlarına ulaşabilirsiniz:
1) Koç Üni. lisans programı
2) Bilkent Üni. lisans programı
3) Boğaziçi Üni. lisans programı
4) Odtü lisans programı
5) İtü lisans programı
6) İyte lisans programı
7) Yıldız teknik Üni. lisans programı


Programlara göz atıldığında ilk fark edilebilcek olan Boğaziçi Üni. ve İYTE' nin benzer özelliklere sahip olmasıdır. İki üniversite de %100 ingilizce eğitimi vermekte ve ilk dönemden itibaren laboratuar derslerine ağırlık vermektedir. Çoğu üniversite tanıtımlarını ingilizce eğitim veren okul olarak yapsalar da, İYTE ve Boğaziçi dışındaki okullarda bir çok ders türkçe olarak işlenmektedir!

Tamamiyle kendi gözlemim dahilinde: ODTÜ ile ilgili olarak da şahsi olarak belirtmek istediğim başka bir konu bulunmakta. Bu üniversite içerisinde genetik öğrencilerinin çoğu dersleri biyoloji öğrencileriyle beraber almaktadır. Ders kotasının artması ve öğrencinin bilgi seviyesindeki farklılıklar neticesinde eğitim kalitesi düşmektedir.

* Görüş ve sorularınızı yorumlarınızı aşağıda paylaşabilirsiniz, sevgiler;)

Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra altta yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)



27 Haziran 2015 Cumartesi

Neden Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih ettim? (PART1)


PART(1):  LYS yerleştirme sonuçlarına göre başarı sıralaması

Moleküler biyoloji ve genetik bölümü ilk açıldığı yıllarda oldukça yüksek puanlı öğrencileri almış olmasına rağmen, gerek bölümü karalama çabaları gerekse de toplum algısına yerleştirilmeye çalışılan işsizlik kaygısı neticesinde başarı sıralamalarında geriledi. Aşağıdaki tabloda bahsettiğim gerilemeyi somut olarak inceleyebilirsiniz.

Tablo1:   4 yıl boyunca Türkiye’nin ileri gelen okulları için hazırlanmış başarı sıralamaları tablosu.

2011
2012
2013
2014
Koç üni. (tam burslu)
5320
3600
3630
11300
Bilkent Üni. (tam burslu)
5790
8140
13200
14000
Boğaziçi üni.
8240
10300
13800
15400
ODTÜ
12300
15900
21300
20400
İTÜ
16100
19200
25400
27800
İYTE
20500
27000
34400
38700
Yıldız tek. Üni.
-
29700
36300
40000



* Dikkat edilmesi gereken bir başka husus özel üniversitelerde farklı adlarda açılmış bölümler ile öğrencinin kafasını çelmeye çalışan zihniyettir. Bu bölümlere örnek olarak genetik ve biyoinformatik, genetik ve biyomühendislik  gibi bölümler gösterilebilir.
( Bir başka yazıda istek olursa bu bölümlerle ilgili yanıltmacayı ve kendi fikirlerimi dile getirebilirim)


Peki her sene MF-3 puan türüne göre öğrenci alan bu bölümü tercih etmemiş olan ve başarı sıralamasında iyi derece yapmış öğrenciler hangi bölümü tercih ediyorlar?

Bu sorunun cevabına çok basit olarak TIP denilebilir. Mezun olunca kazanılacak saygınlık, hemen iş bulup başlayabilme, iyi maaş kazanabilme, okurken ailenin gurur kaynağı olarak görülme yönlerinden bakıldığında bu öğrencilerin neden doktor olmak istediklerini anlamak hiç de zor değil. Üzücü olan kısmı, moleküler genetikçi olma hayaliyle sınava girip çevre baskısı yüzünden tıp fakültesini tercih eden çoğunluğun varlığı.


Bu listeye bakarak ben hangi çıkarımlarda bulundum?


Özel üniversitelerin burs miktarı azaldığında ya da burssuz aldığı öğrencilerin başarısı değerlendirildiğinde sırlamalarda oldukça gerilerde yer alıyorlar. Bu sıralamaya bakarak Boğaziçi üniversitenin bir devlet üniversitesi olarak her sene sıralamanın başında olduğuna ve kendinden sonra gelen üniversitelerin başarı sıralamasına açık ara fark attığına dikkat edebilirsiniz. Sıralamalar her sene gerilerken, diğer üniversitelerle olan farkını sürekli korumasından etkilenmiştim.


Irem ERKOŞAN
Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)



Neden moleküler biyoloji ve genetik?

Merhabalar !


Yeni açtığım bu blogda; Türkiye'de moleküler biyoloji ve genetik okumak, dünyada genetik biliminin yeri, kariyer yolculuğumuz ve üniversitelerin bu noktadaki konumları üzerine kendi bilgilerimi paylaşmayı hedefliyorum.

Bu bilimi merak eden genç arkadaşlarım, halen öğrenim görmekte olanlarımız ve yahut mezunlarımız konu hakkındaki yorumlarınızı paylaşırsanız öyle sanıyorum ki çok daha objektif bir yaklaşım sergileyebiliriz.

İlk yazımda neden genetik bölümünü tercih ettiğime açıklık getirmek istiyorum.

Neden Moleküler Biyoloji ve Genetik okumak istedim?

Sanırım ilk merakım* ilkokul yıllarında başladı. Laboratuar ortamında bulunmak, mikroskopla uğraşmak, kimyasal deneyler gerçekleştirmek en heyecan verici uğraşlarımdı. Her oyuncakçıya gittiğimizde illaki mikroskoplara bakıp, daha iyi bir ürün geldi mi diye kontrol ediyordum. Saç teli, soğan zarı, yapraklar, pis sular, kendi yaptığım karışımları kısacası objektiflerin gösterebileceği ne bulursam inceledim.

Henüz 6.sınıfta okuyan matematiği çok fazla seven bir öğrenciyken, fen bilgisi hocamız Türkiye’de *gelecek vaat eden* iki bilim dalı olduğunu söylemişti: Nanoteknoloji ve genetik mühendisliği. Dolayısıyla genetik bilimiyle tanışmamın 2005 yılında gerçekleştiğini söyleyebilirim. Fizik konularından oldum olası hoşlanmadığım ve sürekli olarak doğayı, biyolojik çeşitliliği kavramaya çalıştığım için genetik mühendisliği ben de kocaman bir heyecan yaratmıştı. Evrim, canlılık, beyin işleyişi, klonlama o yaşlarda en çok ilgimi çeken konular haline gelmişti.

Büyüyünce ne olacaksın sorusuna cevabım hazırdı. Genetik mühendisi!

Liseye başladığımda, ne biyolojinin ne de kimyanın düşlediğim kadar kolay olmadığını gördüm. En azından benim için. Matematikte hala başarılıydım, fizikle aram bir türlü düzelmiyordu ve biyolojiye ne kadar aşık olsam da sürekli orta düzeyde not alıyordum.

Dershanedeyken çoğu arkadaşım moleküler genetik okuyacağım diyordu. Yavaş yavaş genetik mühendisliği teriminin yerini moleküler biyoloji ve genetik aldı. Hepimizin ortak hayali buydu. Lise son sınıfta kırılmalar başladı, en genetik meraklısı arkadaşlarım bile işsiz kalma tedirginliğine düştüler. Genelde Tıp, diş hekimliği, kimya mühendisliği, kimya gibi ne kadar konuları benzer olsa da genetik biliminden oldukça uzak bölümleri tercih ettiler.

Ben kararlıydım, araştıracaktım, bir şeyler üretecektim. Mesela kanser tedavisi için en yeni bilgiye ben ulaşmalıydım, beyinin işleyişinde kalıtımın etkisini öğrenmeliydim, hastayı ameliyat etmek yerine doğru teşhis ve doğru tedavi yönetimini moleküler düzeyde araştırmalıydım, Türkiye’den dünyaya yayılacak bir proje geliştirmeliydim.

İşte böyle hayallerle,  Üniversite tercih sıralamasında 8 tane okulun moleküler biyoloji ve genetik bölümünü yazdım. Ilk tercihim olan Boğaziçi moleküler biyoloji ve genetik bölümüne yerleştim. Ve genetik serüvenim başlamış oldu!:)


Ayrıca dikkatinizi çekebilecek, aynı konu üzerinde harika bir şekilde yazılmış metnin linkini aşağıya ekliyorum.

Aslı Şahin'in bloğundan



Irem ERKOŞAN

26/06/2015


Dip not(1)*:  
Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)

Dip not(2)*: İlerleyen yazılarımda çok daha merak edebileceğiniz konular üzerine yazacağım. Şuan için aklımda aşağıda belirttiğim birkaç konu var. Sizler de merak ettiğiniz konuları aşağıda yorum kısmına yazabilir bana yardımcı olabilirsiniz. Teşekkürler;)
*Neden Boğaziçini tercih ettim?
* Türkiye’de genetik okunur mu?
*Genetikçiler işsiz mi kalıyor?
*Hangi alanlara yönelebiliyoruz? Hangi sektörlerde çalışabiliyoruz?
*Bu bölümün yurtdışında ne kadar saygınlığı var?