21 Mart 2018 Çarşamba

Mezuniyet sonrası kariyer


Genetik Bölümü Mezunları: Kariyer, Akademi Maaş?
Belki de gelen maillerde en çok merak edilen bir noktadan bahsedeceğim. Mezun öğrenciler ne yapıyor?
Her öğrenci mezun olmadan önce, çok önemli bir karar veriyor.  Sektör çalışanı olmak mı? Akademik hayat mı? Verilen karar doğrultusunda, mezuniyet öncesi stajlarımızı ilgili alanlarda yapıyoruz. Şirket hayatına yönelmek isteyen bir kişi Pfizer, Nobel ilaç, Loreal, Unilever gibi şirketlerde staj yaparken, akademiyi hedefleyenler yurtdışında en saygı duyulan üniversitelerin lablarında staj yapıyorlar. Dolayısıyla mezun olan bir öğrenci ya yüksek lisans-doktora başvurusu yapıyor ya da kurumlara iş başvurusunda bulunuyor.

İş hayatına atılmak isteyen arkadaşlarım çeşitli sektörlerde görev almakta. Örnek olarak ilaç şirketleri, kimya sanayi, kozmetik endüstrisi, özel hastaneler, kanser araştırma ve tanı merkezleri, tüp bebek merkezleri gösterilebilir. Pozisyon olarak, öğrenci istediği alana başvurabilmektedir.  Masa başında insan kaynaklarında görev alabileceğiniz gibi şirketin ARGE’sinde lab teknikeri olarak çalışmayı da tercih edebilirsiniz. Dolayısıyla alacağınız ünvanlar tercihlerinize göre değişmekte. Şuan halka ilişkiler uzmanı olarak çalışan tanıdıklarım olduğu gibi proje müdürü olarak başlamış arkadaşlarım da bulunmakta. Mezun olmadan kendinizi ne kadar geliştirdiğinize, mülakat sırasındaki tavrınıza, sektördeki iletişimde bulunduğunuz kişilere göre iş başvurunuz sonuçlanıyor. sektördeki  Boğaziçi Mezunları genelde Pfizer ve Unilever’i tercih etmekte. Dolayısıyla işe başladığınız ilk gün üst dönemden ya da kendi döneminizden arkadaşlarınızı görmeniz, patronunuzun Boğaziçili olması çok yüksek ihtimal. Bahsettiğim sebeplerden ötürü net bir maaş miktarı bulunmamakta, lakin başlangıç maaşı olarak 2250tl ile 3500tl arasında değişen maaşlar düşünebilirsiniz.  İşe başlamadan önce; Yüksek lisansını tamamlayanların, birden fazla yabancı dil bilenlerin, akıcı bir şekilde yabancı dil konuşanların,  sosyal becerileri yüksek olanların daha yüksek pozisyonlarda işe başladıklarını ve daha yüksek maaşlar aldıklarını da söylemek lazım.
                                  İlgili resim
Akademik alanda ilerleme kararı alırsanız,  Araştırmalarınızı yoğunlaştırabileceğiniz birçok alan bulunmakta: biomedikal, nörobilim, biyokimya, Kanser biyolojisi, İmmunoloji, Biyoloji…  yüksek lisans ve doktora konularınıza göre çalışma saatiniz, vaktinizin çoğunluğunu geçireceğiniz ortam belirleniyor. Örneğin, psikoloji yüksek lisansı yaparsanız, hastalarla anket yaparak araştırmanızı ilerletebilirsiniz. Ya da benim gibi biyokimya yüksek lisansını tercih ederseniz, araştırmanız temelde laboratuarda yürütülüyor olur. Lisans eğitimini tamamlayan öğrenciler yüksek lisans için genelde İngiltere, Amerika ve Almanya’daki belli başlı üniversiteleri tercih etmekte. Boğaziçi Genetik mezunu her öğrenci dünyada ilk 150’de yer alan üniversitelerden yüksek lisans ve doktora için kabul almaktadır(Elbette istisnai durumlar bulunmakta, not ortalamanızı 4 üzerinden 2’nin altına düşürmemelisiniz). 

daad ile ilgili görsel sonucuBu süreçte faydalanabileceğiniz hem yabancı devletlerin verdiği hem de yabancı üniversitelerin verdiği burslar-maaşlar bulunmakta. Benim şuan faydalandığım TEV-DAAD bursu, Her yıl Almaya’da yüksek lisans yapan 40 öğrenciye burs vermektedir. Aylık 750 euro gibi bir burs alıyoruz, ama bunun dışında DAAD’lı(Alman akademik değişim servisi) olmanın sunduğu fırsatlar saymakla bitmez. Dilerseniz DAAD hakkında ayrıntılı bilgiye  Koray’ın videosundan ve DAAD’ın resmi sitesinden ulaşabilirsiniz.

Bursiyer Koray'ınAnlatımıyla: https://www.youtube.com/watch?v=NPmOvYC0n7I&t=92s

Irem ERKOŞAN

Sorularınızı ve görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum kutucuğu gözükmüyorsa : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz

20 Mart 2018 Salı

Yurtdışında staj imkanı:


***
Öncelikle neden uzunca bir süredir blog yazamadığımın kısa bir özeti geçmek istiyorum :
Blog’da aktif olmadığım süreçte oldukça yoğun bir tempoda ders çalışıyor, mezun olmadan Boğaziçi Üniversitesinin sunduğu tüm fırsatlardan faydalanmak istiyordum. Bu amaçla, Yelkencilik ve Dalgıçlık kulüplerine katıldım, lisansımı aldım, bolca deneyim ve arkadaş edindim. Akademik anlamda notlarıma odaklandım ve ilk olarak, Uludağ tıp fakültesi’nde ardından Cambridge Üniversitesi'nde 3 aylık bir staj yaptım. 1 sene boyunca Boğaziçi Üniversitesi bünyesindeki CSL( Cancer Signaling Laboratory)’de görev aldım. Mezun olur olmaz hem yüksek lisans programları için hem de burs olanakları için başvurularımı yapmaya başladım. Şuan Bonn University- Biochemistry(M.Sc) bölümünde Master’ıma, TEV-DAAD bursiyeri olarak devam ediyorum.  Şuan her şey (çok şükür ki) istediğim şekilde gidiyor Sizlerden bolca mail aldım, en çok merak edilen konuları blog’da da paylaşmak, tüm öğrencileri bilgilendirmek istedim
(Yukarıda bahsettiğim noktalarda sorularınız varsa, yorum olarak sorunuzu bırakabilirsiniz)
***

Yurtdışında staj:
Genetik bölümünde okuyan öğrencilerin çoğunluğu (ister özel sektörü hedeflesin ister akademik hayatı hedeflesin) yurtdışında staj yapmayı hedeflemektedir. Çünkü bir çok avantajı vardır. Örneğin mezun olunca akademik alanda yükselmeyi hayal eden öğrenci; yurtdışında staj yaptığında yabancı dilini geliştirir, belki de ikinci bir yabancı dil öğrenir, alanında başarılı  bir sürü profesör ve doktora öğrencisi ile tanışır, tanıştığı her bir kişi, ilerde öğrencinin yapacağı master başvurularında referans olarak gösterilme ihtimalini taşır, çok ileri düzey lab tekniklerini öğrenir, eğer görev aldığı projede aşama kat ederse yayınlanan makalede yazarlar arasında adı gösterilebilir… Yurtdışında staj yapmak, isteyen her öğrencinin kolaylıkla erişebileceği bir imkandır( hele ki YGS-LYS stresini yaşayan bizler için!)  Bizim bölüm için bu stajlar genellikle lab(laboratuar) ortamında gerçekleşmekte. Lakin bazılarımızın yurtdışındaki şirketlerde masabaşında staj yaptığını da belirtmek istiyorum.

Cambridge University ile ilgili görsel sonucu
Peki, bu stajlar nasıl ayarlanıyor? Boğaziçi üniversitesi mi gönderiyor? Yurtdışında staj yapabilme ihtimali nedir? Bunlar gelen maillerde en çok karşılaştığım sorulardı.
Öncelikle şunu belirtmeliyim staj prosedürleri üniversiteden üniversiteye değişir. Misal Boğaziçi Genetik bölümünde staj zorunlu değildir, staj raporu sunmanız gerekmez. Dolayısıyla okulun staj için anlaşmalı olduğu kurumlar bulunmamaktadır. Öğrenci üzerinde staj baskı bulunmadığı için tamamen kendi isteği ve kariyer planları doğrultusunda bu kararı alır. Yurtdışı staj imkanlarını kovalarken ilk yapılması gereken, profesyonel olarak hazırlanmış bir mail vasıtasıyla kurumlarla iletişime geçmektir. ( İsterseniz staj için atılması gerek mail’i ayrı bir yazıda detaylı olarak anlatabilirim). Öğrenci bu noktada biraz çekingen kalabiliyor, ‘ben Oxford Üniversitesi’ndeki hocaya mail mi atacağım?, benim mail’imi değerlendirir mi ki ?’ diye düşünebiliyor. Evet! Çekinmeyin arkadaşlar, Cambrige’teki Oxford’taki Harvard’taki hocalara mail atın. İlk attığınız maillere olumsuz geridönüşler alabilirsiniz, hevesiniz kırılmasın- yılmayın, mail atmaya devam edin. Emin olun, illa ki üst düzey bir labda staj yapma imkanı buluyorsunuz.
Cambridge University biochemistry ile ilgili görsel sonucu
                                                        
Yurtdışındaki hocalar öğrenci kabul ederken öğrencinin okulunu, referanslarını, dil yeterliliğini, not ortalamasını, yaptığı stajları ve aldığı dersleri değerlendiriyor.  Bu noktada Boğaziçili olmanın size büyük bir avantaj sağladığının altını çizmem gerek. Benim Cambridge’teki hocam Boğaziçi’ni ve hocalarımızdan bazılarını tanıyordu, kendisi de şahsen okuldaki seminerlerden birisine katılmıştı. 

Bir başka merak edilen nokta ise ‘Staj sırasında burs alınabiliyor mu?’. Staj yaparken, burs almak gerçekten şans işi. Yurtdışındaki bazı hocalar yanında çalışan tüm stajyerlere maaş veriyor, bazıları ise sadece bursla gelen öğrencileri kabul ediyor. Tamamıyla hocanın inisiyatifinde olan bir konu.  Ben stajımı yaparken 3 farklı kurumdan burs almıştım: KARSAN VAKFI, BÜVAK VAKFI, Erasmus+ staj hibesi. Siz de bahsi geçen burslar için başvurularınızı zamanında yapmayı unutmayın!


Irem ERKOŞAN

Sorularınızı ve görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz


29 Haziran 2015 Pazartesi

Neden Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih ettim? (PART2)



PART(2):  Lisans programı

Lise öğrenimi görmekte olan çoğu öğrencinin belki de en habersiz olduğu konulardan birisi üniversitelerin sağladığı farklı lisans programlarıdır. Bu şunu ifade eder, X üniversitesinde genetik okumakta olan bir öğrenci ile Y üniversitesinde genetik okuyan öğrenci aynı dersleri almazlar.

Her üniversite önceden belirlenmiş lisans programını her sene aynı şekilde uygular. Bu lisans programlarına internet ulaşmak ve incelemek mümkündür. Aşağıda kıyaslama yapabilmeniz için hazırladığım 3 farklı üniversitenin lisans programlarını bulabilirsiniz.


Bunun haricinde okulların resmi sayfalarından lisans programlarına ulaşabilirsiniz:
1) Koç Üni. lisans programı
2) Bilkent Üni. lisans programı
3) Boğaziçi Üni. lisans programı
4) Odtü lisans programı
5) İtü lisans programı
6) İyte lisans programı
7) Yıldız teknik Üni. lisans programı


Programlara göz atıldığında ilk fark edilebilcek olan Boğaziçi Üni. ve İYTE' nin benzer özelliklere sahip olmasıdır. İki üniversite de %100 ingilizce eğitimi vermekte ve ilk dönemden itibaren laboratuar derslerine ağırlık vermektedir. Çoğu üniversite tanıtımlarını ingilizce eğitim veren okul olarak yapsalar da, İYTE ve Boğaziçi dışındaki okullarda bir çok ders türkçe olarak işlenmektedir!

Tamamiyle kendi gözlemim dahilinde: ODTÜ ile ilgili olarak da şahsi olarak belirtmek istediğim başka bir konu bulunmakta. Bu üniversite içerisinde genetik öğrencilerinin çoğu dersleri biyoloji öğrencileriyle beraber almaktadır. Ders kotasının artması ve öğrencinin bilgi seviyesindeki farklılıklar neticesinde eğitim kalitesi düşmektedir.

* Görüş ve sorularınızı yorumlarınızı aşağıda paylaşabilirsiniz, sevgiler;)

Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra altta yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)



27 Haziran 2015 Cumartesi

Neden Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih ettim? (PART1)


PART(1):  LYS yerleştirme sonuçlarına göre başarı sıralaması

Moleküler biyoloji ve genetik bölümü ilk açıldığı yıllarda oldukça yüksek puanlı öğrencileri almış olmasına rağmen, gerek bölümü karalama çabaları gerekse de toplum algısına yerleştirilmeye çalışılan işsizlik kaygısı neticesinde başarı sıralamalarında geriledi. Aşağıdaki tabloda bahsettiğim gerilemeyi somut olarak inceleyebilirsiniz.

Tablo1:   4 yıl boyunca Türkiye’nin ileri gelen okulları için hazırlanmış başarı sıralamaları tablosu.

2011
2012
2013
2014
Koç üni. (tam burslu)
5320
3600
3630
11300
Bilkent Üni. (tam burslu)
5790
8140
13200
14000
Boğaziçi üni.
8240
10300
13800
15400
ODTÜ
12300
15900
21300
20400
İTÜ
16100
19200
25400
27800
İYTE
20500
27000
34400
38700
Yıldız tek. Üni.
-
29700
36300
40000



* Dikkat edilmesi gereken bir başka husus özel üniversitelerde farklı adlarda açılmış bölümler ile öğrencinin kafasını çelmeye çalışan zihniyettir. Bu bölümlere örnek olarak genetik ve biyoinformatik, genetik ve biyomühendislik  gibi bölümler gösterilebilir.
( Bir başka yazıda istek olursa bu bölümlerle ilgili yanıltmacayı ve kendi fikirlerimi dile getirebilirim)


Peki her sene MF-3 puan türüne göre öğrenci alan bu bölümü tercih etmemiş olan ve başarı sıralamasında iyi derece yapmış öğrenciler hangi bölümü tercih ediyorlar?

Bu sorunun cevabına çok basit olarak TIP denilebilir. Mezun olunca kazanılacak saygınlık, hemen iş bulup başlayabilme, iyi maaş kazanabilme, okurken ailenin gurur kaynağı olarak görülme yönlerinden bakıldığında bu öğrencilerin neden doktor olmak istediklerini anlamak hiç de zor değil. Üzücü olan kısmı, moleküler genetikçi olma hayaliyle sınava girip çevre baskısı yüzünden tıp fakültesini tercih eden çoğunluğun varlığı.


Bu listeye bakarak ben hangi çıkarımlarda bulundum?


Özel üniversitelerin burs miktarı azaldığında ya da burssuz aldığı öğrencilerin başarısı değerlendirildiğinde sırlamalarda oldukça gerilerde yer alıyorlar. Bu sıralamaya bakarak Boğaziçi üniversitenin bir devlet üniversitesi olarak her sene sıralamanın başında olduğuna ve kendinden sonra gelen üniversitelerin başarı sıralamasına açık ara fark attığına dikkat edebilirsiniz. Sıralamalar her sene gerilerken, diğer üniversitelerle olan farkını sürekli korumasından etkilenmiştim.


Irem ERKOŞAN
Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)



Neden moleküler biyoloji ve genetik?

Merhabalar !


Yeni açtığım bu blogda; Türkiye'de moleküler biyoloji ve genetik okumak, dünyada genetik biliminin yeri, kariyer yolculuğumuz ve üniversitelerin bu noktadaki konumları üzerine kendi bilgilerimi paylaşmayı hedefliyorum.

Bu bilimi merak eden genç arkadaşlarım, halen öğrenim görmekte olanlarımız ve yahut mezunlarımız konu hakkındaki yorumlarınızı paylaşırsanız öyle sanıyorum ki çok daha objektif bir yaklaşım sergileyebiliriz.

İlk yazımda neden genetik bölümünü tercih ettiğime açıklık getirmek istiyorum.

Neden Moleküler Biyoloji ve Genetik okumak istedim?

Sanırım ilk merakım* ilkokul yıllarında başladı. Laboratuar ortamında bulunmak, mikroskopla uğraşmak, kimyasal deneyler gerçekleştirmek en heyecan verici uğraşlarımdı. Her oyuncakçıya gittiğimizde illaki mikroskoplara bakıp, daha iyi bir ürün geldi mi diye kontrol ediyordum. Saç teli, soğan zarı, yapraklar, pis sular, kendi yaptığım karışımları kısacası objektiflerin gösterebileceği ne bulursam inceledim.

Henüz 6.sınıfta okuyan matematiği çok fazla seven bir öğrenciyken, fen bilgisi hocamız Türkiye’de *gelecek vaat eden* iki bilim dalı olduğunu söylemişti: Nanoteknoloji ve genetik mühendisliği. Dolayısıyla genetik bilimiyle tanışmamın 2005 yılında gerçekleştiğini söyleyebilirim. Fizik konularından oldum olası hoşlanmadığım ve sürekli olarak doğayı, biyolojik çeşitliliği kavramaya çalıştığım için genetik mühendisliği ben de kocaman bir heyecan yaratmıştı. Evrim, canlılık, beyin işleyişi, klonlama o yaşlarda en çok ilgimi çeken konular haline gelmişti.

Büyüyünce ne olacaksın sorusuna cevabım hazırdı. Genetik mühendisi!

Liseye başladığımda, ne biyolojinin ne de kimyanın düşlediğim kadar kolay olmadığını gördüm. En azından benim için. Matematikte hala başarılıydım, fizikle aram bir türlü düzelmiyordu ve biyolojiye ne kadar aşık olsam da sürekli orta düzeyde not alıyordum.

Dershanedeyken çoğu arkadaşım moleküler genetik okuyacağım diyordu. Yavaş yavaş genetik mühendisliği teriminin yerini moleküler biyoloji ve genetik aldı. Hepimizin ortak hayali buydu. Lise son sınıfta kırılmalar başladı, en genetik meraklısı arkadaşlarım bile işsiz kalma tedirginliğine düştüler. Genelde Tıp, diş hekimliği, kimya mühendisliği, kimya gibi ne kadar konuları benzer olsa da genetik biliminden oldukça uzak bölümleri tercih ettiler.

Ben kararlıydım, araştıracaktım, bir şeyler üretecektim. Mesela kanser tedavisi için en yeni bilgiye ben ulaşmalıydım, beyinin işleyişinde kalıtımın etkisini öğrenmeliydim, hastayı ameliyat etmek yerine doğru teşhis ve doğru tedavi yönetimini moleküler düzeyde araştırmalıydım, Türkiye’den dünyaya yayılacak bir proje geliştirmeliydim.

İşte böyle hayallerle,  Üniversite tercih sıralamasında 8 tane okulun moleküler biyoloji ve genetik bölümünü yazdım. Ilk tercihim olan Boğaziçi moleküler biyoloji ve genetik bölümüne yerleştim. Ve genetik serüvenim başlamış oldu!:)


Ayrıca dikkatinizi çekebilecek, aynı konu üzerinde harika bir şekilde yazılmış metnin linkini aşağıya ekliyorum.

Aslı Şahin'in bloğundan



Irem ERKOŞAN

26/06/2015


Dip not(1)*:  
Sorularınızı aşağıdaki yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.
Yorum yapmak için : Yazının başlığına tıkladıktan sonra alttaki yorum kutucuğunu kullanabilirsiniz
Elimden geldiğince tüm öğrencilere geridönüş yapıyorum:)

Dip not(2)*: İlerleyen yazılarımda çok daha merak edebileceğiniz konular üzerine yazacağım. Şuan için aklımda aşağıda belirttiğim birkaç konu var. Sizler de merak ettiğiniz konuları aşağıda yorum kısmına yazabilir bana yardımcı olabilirsiniz. Teşekkürler;)
*Neden Boğaziçini tercih ettim?
* Türkiye’de genetik okunur mu?
*Genetikçiler işsiz mi kalıyor?
*Hangi alanlara yönelebiliyoruz? Hangi sektörlerde çalışabiliyoruz?
*Bu bölümün yurtdışında ne kadar saygınlığı var?